Doğum Sonrası Depresif Bozukluklar Nasıl Tedavi Edilir?

Lohusalık ve Ruh Sağlığı
Depresyon, kadınlarda daha sık görülmekte ve en sık gebelik, doğum ve doğum sonrası dönem olmak üzere 18-45 yaş aralığına denk gelmektedir.
Doğum Sonrası Hüzün
Doğum sonrası hüzün; aynı zamanda annelik hüznü, bebek hüznü olarak da isimlendirilir. Çoğunlukla doğumdan sonra 10-15 gün içerisinde gözlenen psikolojik ve psikosomatik belirtilerdir. Bir hastalık değildir. Kültürel ve bireysel etmenler, toplumlar arası yaygınlığını etkilemektedir. Batı toplumlarında daha fazla gözlenmektedir. Kadınların %40-85’inde gözlenen bir durumdur.
Risk Faktörleri
Ailede depresyon öyküsü, zayıf sosyal destek, stresli yaşam olayları (göç, eşle çatışmalar, düşük benlik saygısı), hormonal değişiklikler, doğum ve doğum sonrası olaylar (sezaryanle doğum ve düşük doğum ağırlığı), daha önce depresyon geçirmiş olmak, önceki gebelikte ve/veya doğum sonrası dönemde depresyon tanılarının olması ile ilişkilidir. Bununla birlikte, bekar annelerde ve sigara içen kadınlarda doğum sonrası hüzün riskinin yaklaşık dört kat daha yüksek olduğu gözlenmiştir.
Doğum sonrası hüznü; doğum sonrası ilk 2 hafta içinde gözlenen, geçici bir tablodur. Anksiyete, sinirlilik, dikkat ve konsantrasyonda bozulma, huzursuzluk, tepkisellikte artış gözlenmekle birlikte, sosyal ve mesleki işlevselliği etkilemez. Ağlama atakları, üzüntü, sinirlilik, yorgunluk, uyku bozuklukları gözlenir. Ani başlayıp ve sonlanan duygusal değişkenlik gözlenir.
Doğumdan sonra ilk birkaç gün, genellikle ilk 4-5 gün içinde gelişir ve genellikle ilk iki hafta içinde hormonlar normal düzeyine dönünce geriler. Birçok kadın için geçici bir durumdur; farmakolojik tedavi gerektirmeden, kendiliğinden düzelir.
Doğum sonrası hüzün, doğum sonrası depresyona göre daha fazla görülmesine rağmen, daha hafif şiddette seyreder. Daha önce duygudurum bozukluğu gözlenen kadınlarda, doğum hüznü depresyon öncülü olabilmektedir; bu sebeple, bu süreçte annenin uyku düzeninin sağlanması, sosyal desteğinin artırılması, gevşeme egzersizleri büyük önem taşımaktadır. Genellikle iki hafta içinde kendiliğinden gerilemesi beklenirken; yakınmaların doğum sonrası ilk haftalar içinde gerilemeyen kadınlar, belirtilerin şiddeti açısından izlenmelidir.
Doğum Sonrası Dönemde Depresif Bozukluklar
Doğum sonrası depresyon sıklığı %10-15 gözlenmekle birlikte; bölgelere ve döneme göre farklılıklar gösterebilmektedir.
Risk Faktörleri
Gebelik dönemi depresyonu, doğum sonrası depresyon için en önemli öngörücü olarak bilinmektedir. Tedavi edilmemiş depresyonun, %92 oranında doğum sonrası depresyona yol açtığı gözlenmiştir.
Kötü evlilik ilişkisi, aile içi şiddet, zayıf sosyal destek, bekar anne olmak, stresli yaşam olayları, düşük benlik saygısı, ailede depresyon öyküsü, eski doğumlarında kötü deneyim geçirmiş olmak, önceki doğumlarda ve doğum sonrasında anksiyete ve depresyon öyküsü, istenmeyen veya plansız gebelik, erken veya geç yaşta gebelik, gebelik sırasında sigara veya madde kullanımı, gebede kronik hastalık öyküsü, çoğul gebelik, kısırlık, yardımcı üreme teknikleri, sezaryenle doğum, bebek kaybı, bebekte düşük doğum ağırlığı, bebeğin ciddi sağlık sorunun olması ile ilişkili olduğu bilinmektedir.
Belirtileri;
Mutsuzluk, kendisini değersiz hissetme, hayattan zevk almama, anksiyete, korku, kendini suçlu hissetme, ağlama atakları, hareketlerde azalma ya da artma, uyku bozuklukları, hafızada bozulma, dikkat ve konsantrasyonda azalma, duygusal dengesizlik, öfke, umutsuzluk, kendisini yetersiz hissetme, ölüm ve intihar düşünceleri, istek ve motivasyonda azalma, bebekle ilgili kaygılanma ya da bebeğe karşı ilgisiz olma olarak bildirilmiştir.
Genellikle doğumdan sonra ilk 6 hafta içinde sinsice başlar, nadiren başlangıç olarak doğum sonrası 1-2 yıla kadar uzayabilmekte, haftalar içinde yavaş gelişme göstermektedir. Tek atakta %50 tekrarlama riski varken, birden çok atak geçirenlerde %100’e yakın tekrarlama riski mevcuttur.
Tedavi Yaklaşımı
Doğum sonrası dönem, kadınların emzirme ve ilaç kullanımı sonucu oluşabilecek yan etkiler nedeniyle ilaç kullanmaktan kaçındıkları bir dönemdir.
Doğum sonrası depresyonda psikososyal tedavi müdahaleri, ilaç tedavisi ve ek somatik tedaviler mümkündür.
Hafif depresyon olgularında öncelilkle psikoterapi ve sosyal desteğin artırılması düşünülebilir. Orta-ağır depresyon olgularında, sosyal desteğin sağlanamadığı ve psikoterapinin yapılamadığı durumlarda; hasta yakından izlenmeli, ilaç tedavisi düzenlenmelidir. Antidepresan ilaç başlanacak ise süte en az geçtiği bildirilen antidepresan tercih edilir.
Hem gebelik hem doğum sonrası dönemde uyku düzenine önem gösterilmeli, gece uykusuna dikkat edilmeli; bebeğin bakımına yardım sağlanmalıdır. Partner desteğinin arttırılması, sosyal desteğin arttılması gibi destekleyici yaklaşımlar önem taşımaktadır.
Dr. Gözde Ataöv
Psikiyatrist ve Psikoterapist
Randevu İçin Bize Ulaşın:
Telefon Hattı: 0392 444 3548 (ELIT)
İletişim Formu: https://www.elitenicosia.com/iletisim/